Doğrusal frekans modülasyonlu darbe sıkıştırması
Bu darbe sıkıştırma yöntemi ile gönderim darbesi doğrusal modüle edilir. Bu yöntemin bağlantılarının
daha basit olması gibi bir avantajı vardır. Fakat doğrusal frekans modülasyonun dezavantajı,
süpürücü („Sweeperâ€) adı verilen devre ile çok kolay gürültü üretebilmesidir. Gönderim darbelerinde
mevcut frekanslardan beş adedini esas alan, aşağıda ki bağlantı örneğinde çalışma prensibi
açıklanmıştır.
Gönderim darbesi, burada, bir zaman aralığı sayısı kadar varsayılan sabit frekansla bölünür. Her bir
zaman aralığında ki frekansa tam olarak ayarlanmış süzgeçlerden gelen sinyaller, her bir frekans için
ardışık (kaskad) bağlı geciktirici ve toplayıcı kademelerden gelerek toplanırlar ve çıkışta bir toplam
sinyal oluştururlar.
Doğrusal frekans modülasyonu RRP-117 radarında uygulanmaktadır.
Modern tümleşik devre teknolojisi sayesinde devre maliyetlerini azaltmak mümkün olabilmektedir.
Bu yöntem pratikte iki türlü gerçekleştirilebilir:
Bilgisayar kontrollü veri işlenmesiyle (A/D-dönüştürücü ile)
SAW- Süzgeç ile (Yüzey Akustik Dalga cihazları, „Surface Acoustic Wave devicesâ€)
Zaman-yan lobları
Sıkıştırma süzgeci çıkışında, hedef darbesinde zamansal olarak kaymış (yani menzilde), tekrarlanan
yansımalar da (mirror images) bulunur. Bunlar zaman-veya menzil-yan lobları olarak bilinir. Yanda ki
grafik bu yansımaları, hem zamanın fonksiyonu olarak osiloskopta ve hem de menzilin fonksiyonu
olarak radar ekranında göstermektedir.
Hem zamansal aralıklar ve hem de genlik aralıkları sabit olduğundan, yan lobların sinyal genlikleri bir
ağırlık dağılımıyla kabul edilebilir bir seviyeye düşürülebilir. Eğer bu genlik ağırlık dağılımı yalnızca
alıcı hattında yapılırsa, bu sefer de süzgeçlerde uyumsuzluğa ve sinyal-gürültü-oranının azalmasına
yol açar.
Bu yan lobların büyüklüğü darbe sıkıştırma yöntemiyle çalışan radarlarda çok önemli bir
parametredir Yan lobların büyüklüğü bu ağırlık dağılımı ile -30 dB lik bir değere kadar düşürülebilir.
Doğrusal olmayan frekans modülasyonlu darbe sıkıştırması
Doğrusal olmayan darbe sıkıştırma yönteminin bariz avantajları vardır. Örneğin, mevcut zaman
yan lobların bastırılması için herhangi bir genlik ağırlık dağılımına, bu modülasyonda gerekli genlik
dağılımını zaten kendisi yerine getirdiğinden ötürü ayrıca bir işlem yapmaya da gerek kalmaz.
Şimdi, büyüklüğü az, ama dik yan cephelere sahip zaman-yan loblarına rağmen, bundan böyle
süzgeçle bir dengeleme yapmak mümkün olabilmektedir. Bu şekilde, genlik dağılımı ile ortaya çıkan
sinyal-gürültü-oranında ki kayıplarda önlenmiş olur.
Modülasyonun simetrik biçiminde, gönderim darbe süresinin ilk yarısınca çıkan (veya inen)
bir frekans değişimi ve ikinci yarısınca inen (veya çıkan) bir frekans değişimi olur. Modülasyonun
simetrisiz biçimi, simetrik biçiminin sadece ilk yarısının kullanıldığı halidir.
Doğrusal olmayan frekans modülasyonunun dezavantajları:
bir karmaşık devre yapısı ve
her bir gönderim darbesinin, kurallara uyum sağlamak üzere aynı özelliklere, örneğin genlik ağırlık
dağılımının bilinen fonksiyona sahip olması nedeniyle, bir karmaşık modülasyonun ortaya çıkması.
Faz modülasyonu ile darbe sıkıştırması
Faz kodlanmış bir gönderim darbesi diyagramı: İki fonksiyon bulunmaktadır.
Üst fonksiyonda zaman ekseninde mantıksal seviye bulunur.
Alt fonksiyon, üst fonksiyona uygun, faz kodlanmış yüksek frekanslı dalgaların mantık seviyesini
gösterir. Böylece her bir mantık seviyesi değişiminde faz zıplaması meydana gelir.
Resim 8: Faz kodlu gönderim darbeleri diyagramı
Faz kodlanmış darbe biçimi, frekans modülasyonlu darbe biçiminden, uzun toplam darbenin aynı
frekansta, fakat daha küçük alt-darbe (sub-impulse) biçimlerine bölünmesi ile ayrılır. Bu alt-darbeler,
daima çözünebilen en küçük menzil olan bir menzil-hücresini (range-cell) temsil eder. Bu alt-darbeler
aynı uzunluğa sahiptir ve alt darbelerin süresi içinde faz sabit kalır. Alt darbelerin arasında hızlı bir
faz değişimi programlanabilir. Çoğu kez bu hızlı faz değişiklikleri sayısal olarak kodlanır.
Sayısal kod bir dizi mantık durumundan meydana gelir. Bu kodlara bağlı olarak gönderim sinyalinin
faz durumu 0 ile 180° arasında ayarlanır. Gösterilen ve aşırı basitleştirilmiş resmin aksine, gönderim
frekansı anahtar darbenin mutlaka bir tam katı değildir. Kodlanmış gönderim frekansı faz dönüş
noktalarında genel olarak ahenksiz anahtarlanır.
Kod uzunluğu, n Kod-elemanı dB olarak sinyal- yan lob aralığı
2 +- -6.0
3 ++- -9.5
4 ++-+ , +++- -12.0
5 +++-+ -14.0
7 +++--+- -16.9
11 +++---++--+- -20.8
13 +++++--++-+-+ -22.3
Liste 2: Barker kod tablosu
Aslında, 0/Ï€-fazları denilen bu fazlardan uygun kodların seçimi çok kritiktir. Barker-kodlamasında
bazı darbe adetleri ile optimal sonuçlar alınabilir. Bu optimal değerlerde beklenen yan lob seviyesi
ölçülür. Yandaki tabloda sadece az sayıda optimal kod listelenmiştir. Bilgisayar destekli yapılan bir
araştırmada sonucunda 6000 adede varan Barker kodunun incelenmesi sonucunda sadece 13
adedinin yan loblarda maksimum değere ulaştığı tespit edilmiştir.
Sonuç olarak, bu 13 adet darbe sayısından daha fazlasının mümkün olmadığı görülmüştür. 13 kod
darbe adedi keza ulaşılabilir en yüksek sıkıştırma oranı 13 ü temsil etmektedir! Bu gerçekten çok az
bir değer olan -22.3 dB dir.